Çarşamba, Mart 16, 2011

Sevgili Günlük

Evet başlıktan da anlıcanız üzere bugün günlük tutmaya karar verdim. Tutuyorum. Yakalayın. Iyyyy beee. Son cümleyi unutun asldjghasdg.

Sabah 10.10'da Faithless - Dance4Life şarkısı eşliğinde uyandım. Bu çalan şarkı alarmımdı. O uyku sersemliğiyle "niye alarm çalıyo ki amk?" diye sordum. Yanlışlıkla ayarladım heralde diye tekrar gözümü kapadım, alarmı iptal edip. Gözler kapanınca şimşekler çaktı, "ulan alarm bu, nası yanlışlıkla kurulur ki amk?" diye kendimi sorguladım veee nihayet bir önceki geceden derse gitme kararı aldığım aklıma geldi. Derhal uyandım. Otomasyona girip hangi derse girceğime ve hangi derslikte olduğuna baktım. Burda bi aranot düşüyorum, bu yıl hiç okula gitmedim. Yaz okulunda bikaç kere gitmiştim. Sanırım 3 kere. Geçen yıl güz döneminde hiç gitmemiştim, bahar döneminde sanırım 2 kere gitmiştim. Ondan da önceki sene 0 çekmiştim. Neyse işte, sonuç olarak derse gitceğim için heycanlı bir o kadar da mutsuzdum. "Yeeaaa sikerler önemli bi ders değilse gitmem lan" dediğim anda Makro İktisat II diye yüzüme yumruk gibi indi. "Yani önemli tabii ama amfide değilse gitmem amk, doludur şimdi okul, havalar da ısındı" derken, eşşek kadar A9 yazdığını gördüm (bu amfi olduğunun işareti). "Yol gözüktü oğlum Burak sana" derken de derse gideceğime söz verdiğim, arkadaşlar arasında menapoz teyze olarak da bilinen Semih aradı "uyandın dimi lan" dedi. Velhasıl yola koyuldum. Amfiye girerken insanların suratlarında "kim bu yabancı?!?" ifadelerine rastladım. "Ecdadınızı siktiklerim, kim bu yakışıklı bakışı atsanız ananız mı sikilir?" diye haykırıp koşarak okuldan uzaklaştım. Tabii ki kaçmadım ve tıpış tıpış girdim derse. Çok garip bi ortam var. Öğrenci olduğuna kanaat getirdiğim kalabalık bir güruh, sıralar, tahtalar, pencereler falan var. Bu kadar kişinin aynı amaç doğrultusunda toplandığını görmek bana bi cesaret verdi. Neyse hoca geldi, başladı mıy mıy konuşmaya. Osmanlıca konuştuğu için pek bişey anlamadım ama sanırım faydalı bişeyler anlatıyodu. 3. dakikadan sonra uykum geldi. 4. dakikadan sonra gözlerimi zor açık tutuyodum. 5. dakikada biraz içim geçmiş. Ufak bi kestirmeden sonra (tahmini 2-3 dakika) gülüşmelerle uyandım. Biri espri yapmış sanırım. Neyse, ara verildi bi sigara içtim. Etrafı kolaçan ettim, güzel hatunları kestim, 2-3 güzel meme-göt görürüm ümidiyle. Göremedim. Tam yukarı çıkayım artık derken Murat ve Semih de teneffüse (teneffüs ne amk) çıkmış, onlarla takıldım. Sonra 3-5 arkadaş daha geldi. Sonra 3-5 tane daha. Ne zamandır görmediğim insanları falan gördüm öyle işte. Sonra hadi derse çıkalım dedi biri çıktık. Hoca girmiş o esnada, ben cool bi havayla içeri girdim. Hani belki 2-3 karı kızın dikkatini çekerim diye. Kapıyı açarken kafalar bana döndü. 3 salise sonra tekrar hocaya çevrildi kafalar. Kimse siklemedi anlıcağınız. Derken arkalarda bi hatunun hala kafasını çevirmemiş olduğunu gördüm. *Gel* işareti yaptı. Geçtik amfinin en arkasına. Başladık çılgınlar gibi sevişmeye. 1 posta, 2 posta, 3 posta... Ben duralım artık dedikçe o "daha hızlı Buraaak, daha hızlı erkeğiiiim" diye tüm amfiyi inletiyodu. Sonra uyandım, yine içim geçmiş dersin 3. dakkasında. Yine biri espri patlatmış, gülüşen öğrenciler var. Dedim stand-up gösterisi mi izliyosunuz orospu çocukları, 2 dakka uyutmadınız!!! Yok, tahmin ettiğiniz gibi demedim öyle bişey. Ama içimden geçirdim yani. Neyse, ders bitti yemekhaneye girdik. Menüde mercimek çorbası, sebzeli köfte, makarna, yoğurt, su ve ekmek vardı. Biz mi cenabetiz bilmiyorum ama Murat'a da, Semih'e de, bana da 2şer, 3er köfte gelmiş. Etrafı yokladım 10 tane köftesi olanlar var. Hepimiz de şişmanız. 10 köftesi olanlar sıska. Dedim heralde teyze bizi düşündü, fazla yemesinler dedi. Yemeğimizi bitirdikten sonra sigara içmek için dışarı çıkarken öğretim görevlilerinin bölümünün önünden geçtik. Öğrenciler üst katta, bunlar alt katta yiyolar. Dışarı çıkarken indiğimiz merdivenlerin üstüne eşşek kadar öğretim görevlilerine o gün ne menü verildiği yazıyo. Elma dilim patates, kemalpaşa tatlısı ve şuan adını hatırlayamadığım ama görünce "hadi bee" dediğim bi et yemeğini gördüm. Dahasına yüreğim dayanmadı. Kapılarından içeri "bi gün ben de öğretim görevlisi olcam, ben de yicem o yemeklerden" diye haykırıp ağlayarak uzaklaştım. Yok gene yapmadım tabii bunu. "Boğazınızda kalsın orospu çocukları" dedim, yanımdakilerin de onayını alıp sigaramı yaktım. Neyse sonra Green Cafe'ye gittik. Bizim fakültenin cix diye tanımayabilceğimiz mekanı. Dikkat ettim hiç kötü giyinen birileri yok. Hayır ortada mantık hatası var, fakültenin içine, derse 1 tane yüzüne bakılcak karı girmez, Green'de kimi kesiceğini şaşırıyosun. Green'in sahiplerinin bu karıları parayla tuttuğuna inanıyorum. Öğrenci değiller aslında. Neyse kahvelerimizi içtik muhabbetimizi ettik ve eve doğru yola koyulduk. Okulda geçen bir günüm işte böyleydi. Yarın da gidicem. Beslenme çantası hazırlamayı düşünüyorum. Bir ekmek arası salam-kaşar ve yanına bi elma ya da bi halley koycam. Bi de suluk tamamdır. Neyse bir sonraki okul günlüğümüzde buluşmak üzere, esen kalın, gömdüm.

6 yorum:

  1. http://www.youtube.com/results?search_query=matillaatasever&aq=0 bi göz at bence.

    YanıtlaSil
  2. off burak gece gece öldürdün gülmekten ya özlemişim yazılarını :D + ataseverde müthiş:D

    YanıtlaSil
  3. Hah okuyanlar varmış demek asldkghalsşdhgaşsg. Çok uzun yazmışım lan nasıl okudunuz sonuna kadar, tebrik eder teşekkürlerimi iletmekten de geri kalmam. Bi de çok depresif yazıyosun, kendine gel! şaksdjgiskhgkşjg.

    YanıtlaSil
  4. ahaha akıyor efenim bi baktım bitmiş :D.depresifliğimi sinirimi atmak için yazmayı tercih ediyorum zaten genelde.ama mutlu olduğum bi andada yazmayı deniyciğim bu aklımda bulunsun:D.

    YanıtlaSil
  5. Teşekkürler tekrardan hatun. Aklında bulunmaktansa, aklından çıkmasın:)

    YanıtlaSil