Cumartesi, Ocak 16, 2010

Digitürk vs Türk Telekom (TSL Yayın İhalesi)

Hemen başta söyliyim, tabii hala bilmeyen varsa, yayın hakkını Digitürk kazandı. Yayının yaklaşık 1 saatlik kısmını seyredebildim, o da günlük sıkıcı işler kotasını yeterince doldurdu. Allaaam yarebbim nasıl bi ihale o? Sidik yarışı demek bile az kalır yanında zira saatlerce işeyebilcek bi insan evladı yok.

214 Milyon $ ile başlayan ihale 321 milyon $ ile sonuçlandı. Yer yer 2M $ arttırımlar olsa da ihalenin yayın süresini 50.000’lik artışlar s*kip attı sağolsunlar, adeta aşık atışmasına döndü karşılıklı verilen açık arttırmalar dahilinde. Toplamda ise tam sayısını bilmiyorum ama tahminim 200-250 kere teklif verilip arttırma yapılmıştır.

Taraflara gelince, ihale başladı, sürdü, bitti ama ben hala Türk Telekom’un nereden yayın yapacağını anlamadım?! Önce Trt üzerinden şifresiz dendi sonra yok efendim Trt’ymiş ama decoder üzerinden değil yerel yayın ağından dendi sonra Trt boşverildi internet üzerinden dendi, en son da öyle kaldı (dendi derken izlediğim yer bir kafeydi, kafe içerisindeki muhabbetleri kastediyorum). Hayır merak ettiğim asıl konu şu, büyük ihtimalle 3G teknolojisi de hazır yayılmaya başlamışken internet tabanlı olucaktı TT’nin yayını. Ama bu TT ki daha interneti adam gibi çekip çevirememekte yayını nasıl yapıcak? Aklıma gelen komplo teorisi şu oldu: TT madem yayına bile açıklık getirmedi Digitürk’e fiyat arttırmak için kastı. Yok ama olur da Karaahmet zırt diye çekilir falan. Az buz para değil…

TT’nin masasındaki adamlardan bahsetmek istiyorum. Yahu bu adam TT’nin özel emri, taktik uygulaması nedeniyle mi bu şekilde konuştu hep? “Eiiviiiitt arttırıyoruz X milyon X bin dolaar”. Hay nalet herif. Kimse de söylemedi adama evet demeden de fiyatı arttırabilirsin diye. Yer yer de ihalede Digitürk’ün asına işemeye kalksalar da Digitürk safı genel olarak sakindi. Kısa sürelerde sıkıntılı gibi gözükseler de konuşmacının ciddiyeti ve arasıra TT masasına attığı “hey allam yarabbim” bakışları, Karamehmet’in default olarak varlığı ve diğer 3. kişilerinin bence taktik gereği bulunduğu davranışlar (manasız bakışlar, herkesin elinde kalem gördükten sonra eline bi kalem alıp muhtemelen çöp adam çizip takılması) neticesinde ve 10 yıldır bu yayını elinde tutan Digitürk’ün tecrübesine ve kaybetmeleri durumunda hayatlarının biteceği gerçekleri doğrultusunda Digitürk’ün alması zaten kanımca beklenen bir durumdu.

Gelelim ihalenin eğlenceli anlarına. En çok güldüğüm olay kesinlikle ihalenin 311e dayandığı sırada TT yetkilisinin “eiiiviiit arttırıyoruz 311 Bin Milyon Dolar” demesi oldu :D O nasıl bir sayı birimi? Nasıl bir basamaklı sayı? Bir an için “oha bu kadar almak istediklerini bilmiyodum” diye içimden geçirmedim değil hani! Ayrıca devamlı bir mola almaları falan… Ne o öyle? Bak karşı tarafa, direk sahip orda oturuyo. Sen orda emir kulu. Patron demedi mi şu fiyat diye? Zırt pırt sormaya gitmeler falan. Ha diyosan ki ihtiyaç molası, çocuk musun ulan 2 dakika pipini tutamıyorsun? Prostat olsan bu kadar olmaz! Ayrıca bir an için de adam gibi dilleri sürçmedi yahu. Sürçtüklerinde saçmaladılar anca. Halbusi arttırırken yanlışlıkla “310 milyar dolar” deseydi ya. Cuk diye kaçsaydı bi taraflarına:D Ya da ne biliyim tam tersi olsaydı da “310 bin dolar” deselerdi de kaybetselerdi o saniye:D Herşey bir yana keşke ihalenin canlı yayının da ihalesi olmalıydı bence, ne çok izleyeni varmış!

Son olarak kazananlara gelelim. TT kazandı bir kere. Napacan daha elindeki hizmetleri adam gibi sunamıyorsun da TSL yayın ihalesini? Digitürk de kazandı her ne kadar yurdum insanının gözünde ortada dönen meblağanın büyüklüğü yüzünden “kesin battılar” gözüyle bakılsa da. Zira Digitürk üyeleri, reklamlar, sponsorlar falan derken 4 yıllık ödenecek paranın hepsini zannımca 2-3 yıla çıkartırlar rahat rahat. Geçtiğimiz dönemlere nazaran bir de artık 3G yayınları da olacak çünkü. Klüplere gelince, asıl onlar kazandı. Hatta büyük kulüpler 2x kazandı. Çünkü şimdi bu parayı anadolu kulüpleri yabancı transferlere bayılacak ve bu durumda yabancı kontenjanının kaldırılması için teklifte bulunan büyük kulüplere sağlam destek gelicek. Sanırım bu döngü içersinde giren yine halka olacak, onu da yeni dönemde Digitürk’ün spor paketinin fiyatları açıklanınca anlamış olacağız. Yazımızın sonunda Avrupa’nın bazı ülkelerinin yıllık yayın hakları için ödenen paralara bir göz atıp ligimizin hala değeri artmazken fiyatının bu kadar artmasını ironik bir tebessümle karşılayalım, umarız birgün o rakamların hakkettiği kaliteyi yakalarız:

1. Fransa (1. ve 2. Lig toplam) 668.000.000

2. Premier Lig (İngiltere) 665.000.000

3. La Liga (İspanya) 576.000.000*

4. Bundesliga (Almanya) 412.000.000

5. Turkcell Süper Lig 321.000.000

* La Liga’da yanlış bilmiyorsam Barcelona ve Real Madrid kendi yayın haklarını kendisi satıyor, havuza dahil değiller. Ayrıca İtalya neden 321’i geçememiş diyenler için de aynı cevap geçerli ama orda hepten, tüm takımlar dahil olmak üzere bir havuz sistemi bulunmuyor.

Bunların dışında Hollanda 90, Belçika 46, Portekiz 44, Yunanistan 38, Norveç 31 diğerleri daha da az.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder